28 Eylül 2016 Çarşamba

KÜLTÜRPARK… BASIN AÇIKLAMASI 3

1)   İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANINA ÇAĞRI:
Halk Oylaması

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığını Kongre Merkezi ağırlıklı kendi projesi ile Kültürpark’ın kurucusu Behçet Uz’un  vasiyetine uygun olarak bu ve önceki (*) basın açıklamalarında önerilen “İzmir Bilim ve Kültür Parkı” seçeneğini  ve Kültürpark’ın hiç bir ek işlev söz konusu olmadan yalnızca  yeşil alan  olarak  kalmasını isteyenlerin  önerilerini eşit olanaklarla, örneğin Büyükşehir Belediyesi Web sayfası  aracılığı ile gerçekleşek  bir tanıtım çalışması ve halk önünde yapılacak bir panel sonrası halk oyuna sunmaya davet ediyorum.
(*) Önceki iki basın açıklaması için bakınız:


2)   MEVCUT HANGARLAR (fuar holleri) YIKILARAK TİCARİ BİR KONGRE MERKEZİ YAPILMAK YERİNE YIKILMAYIP RESTORE EDİLEREK BİLİM VE KÜLTÜR MERKEZİNE DÖNÜŞTÜRÜLSÜN

Kültürpark’ın İZMİR BİLİM VE KÜLTÜR PARKI adıyla bir Halk Üniversitesi’ne  dönüştürülmesi seçeneği  ek hiç bir yapılaşma gerektirmeyen ve dolayısyla mevcut yeşil alan oranını küçültmesi söz konusu olmayan bir seçenektir. Bu seçenek, Büyükşehir Belediyesi’nin ticari  amaçlı açık hava şov merkezi-amfitiyatro ve  Kongre Merkezi yapılmak üzere yıkmak istediği Hangarlar (fuar holleri),  İnönü Sanat Merkezi,  Celal Atik Spor Salonu, Atlas Pavyonu gibi yapıların yılmayarak Bilim Parkı’nın amaçlarına uygun bir şekilde restorasyonunu öngörmektedir. Bu öngörü aynı zaman da bir bilimparkı kurulmasında gerekli yapıların çok büyük miktarlar tutabilecek maliyetini de son derece düşürecek bir bir olanağı işaret etmektedir.


Yalnızca fuar hollerini içinde bulunduran hangarların en büyük ikisi bile uygun şekilde restore edilerek Bilim Parkı için gerekli olan yapıların (Bilim ve Teknoloji Merkezi) %90’nını  oluşturan bilimsel deney ve sergi alanları, konferans ve aktif katılımlı bilimsel ve teknolojik gösteri  salonları/amfiler, üç boyutlu belgesel sineması, çocuklar için çeşitli konularda el becerisi atölyeleri ile bilim market ve bilim kafe gibi mekanları kurmak için kullanılabilir. Daha küçük olan hangarın bulunduğu gere ise Bilim Parklarının olmazsa olmazı olan (yarıküresel çatılı)  bir planeteryum (gezegen evi) kurularak Bilim Parkı’nın tüm kapalı alan gereksinimi kolayca ve son derece düşük maliyetli olarak karşılanabilir.

3)   İZMİR VE BÖLGE HALKINI YILIN HER AYI, AYIN HER HAFTASI VE HAFTANIN HER GÜNÜ KUCAKLAYAN BİR KÜLTÜRPARK

Kültürpark'ın gelecekteki işlevine yönelik olarak bu güne değin çeşitli sivil toplum örgütleri tarafından yapılan değişik öneriler sonunda başlıca iki görüş ortaya çıkmıştır. Bu görüşlerden ilki İzmir Ticaret Odası ile Ege Bölgesi Sanayi Odası ve Ege Genç İşadamları Derneği’nin “Kültürpark,  kongre turizmi ve eğlence yaşamını sırtında taşıyacak  bir yer olmalı ve bu amaçla bir Kongre Merkezi şeklinde yapılandırılarak marka değeri arttırılmalıdır” şeklinde özetlenebilecek, üyelerinin ticari çıkarlarını gözeten bir ortak görüştür. (bakınız:https://www.izmir.bel.tr/HaberDetay/10536/tr ve http://izto.org.tr/demo_betanix/uploads/cms/yonetim.ieu.edu.tr/5641_1447767194.pdf).

İkinci görüş ise 22 bileşenden oluşan “Kültürparka Dokunma Platformu” nun kültürparkın, mevcut eğlence ağırlıklı ve bireysel spor  işlevinin dışında yapılanma oranını arttıracak başka hiç bir işlev yüklenmeden yeşil alan olarak kalmasını talep eden  görüştür.

Kültürpark gibi kentin simgesi durumuna gelmiş bir yeşil alanın gelecekteki işlevine yönelik olarak yapılacak öneriler, halkın  500 dönümlük bu muazzam rekreasyon alanınından kitlesel olarak ve her gün en yüksek düzeyde yarar sağlamasını gözeten öneriler olmak zorundadır. Oysa yukarıda sözü edilen önerilerin  her ikisinde de kültürpark-halk ilişkisi bağlamında böylesi sürekli ve yüksek düzeyde bir  etkileşme  ve halk yararı amaçlanmamıştır.

Kültürpark ister sanayi ve ticaret örgütlerinin talebi doğrultusunda Kongre Merkezi ekseninde, isterse Kültürpark’a Dokunma Platformu’nun radikal önerisindeki gibi yalnızca bazı kültürel etkinlik ve bireysel sporlara yer verecek şekilde yapılansın, halkın ancak son derece sınırlı bir kesiminin ve tatil günleri dışında yılın ancak etkinliklerin yapıldığı belirli günlerinde yararlanmasını sağlayabilir. Bireysel spor için her gün yararlanabileceklerin sayısı ise kültürpark çevresinde yaşayanlarla sınırlıdır.

Oysa İzmir hatta bölge halkını kapsayacak kitleleri yılın her ayı ve haftanın her günü kültürparka çekecek üstelik “bilim”, “teknoloji” ve “eğlenerek öğrenme” odaklı bir seçenek vardır. Bu seçeneğin temel noktası Kültürpark’ın, mevcut yapılaşma oranını değiştirmeden, hatta azaltarak ve de bireysel spor  olanaklarına dokunmadan gerçekleştirilmek üzere “İZMİR BİLİM VE KÜLTÜR PARKI” na dönüştürülmesidir.  

İZMİR BİLİM VE KÜLTÜR PARKI’na dönüştürülmesi demek,  Kültürpark’ı kurucusu Dr. Behçet Uz’un “Kültürpark Halk Üniversitesi Olmalı” diyerek yaptığı,  vasiyeti de yaşama geçirmek  demektir. Kültürpark’ın yaratıcısı Dr. Behçet Uz’un, geleceğin “bilgi toplumu çağı” olacağını yıllar öncesinden görerek kültürpark için tanımladığı işlev,  tamamen toplumun kitlesel yararına dönük olup, fuar işlevlerinin başka bir yere taşınmasıyla birlikte buranın  çağdaş bir HALK ÜNİVERSİTESİ’ne dönüştürülmesini  vasiyet etmiştir (bakınız:http://www.kentyasam.com/behcet-uzun-kulturparki-yhbrdty-3862.html vehttp://www.egetelgraf.com/behcet-uzun-kulturparki/).

Kültürpark’ın İZMİR BİLİM VE KÜLTÜR PARKI adıyla bir Halk Üniversitesi’ne  dönüştürülmesi seçeneği  ek hiç bir yapılaşma gerektirmeyen ve dolayısyla mevcut yeşil alan oranını küçültmesi söz konusu olmayan bir seçenektir. Bu seçenek, Büyükşehir Belediyesi’nin ticari  amaçlı açık hava şov merkezi-amfitiyatro ve  Kongre Merkezi yapılmak üzere yıkmak istediği Hangarlar (fuar holleri),  İnönü Sanat Merkezi,  Celal Atik Spor Salonu, Atlas Pavyonu gibi yapıların yılmayarak Bilim Parkı’nın amaçlarına uygun bir şekilde restorasyonunu öngörmektedir. Bu öngörü aynı zaman da bir bilimparkı kurulmasında gerekli yapıların çok büyük miktarlar tutabilecek maliyetini de son derece düşürecek bir bir olanağı işaret etmektedir.

Yukarıda değinildiği gibi, yalnızca fuar hollerini içinde bulunduran hangarların en büyük ikisi bile uygun şekilde restore edilerek Bilim Parkı için gerekli olan yapıların (Bilim ve Teknoloji Merkezi) %90’nını  oluşturan bilimsel deney ve sergi alanları, konferans ve aktif katılımlı bilimsel ve teknolojik gösteri  salonları/amfiler, üç boyutlu belgesel sineması, çocuklar için çeşitli konularda el becerisi atölyeleri ile bilim market ve bilim kafe gibi mekanları kurmak için kullanılabilir. Daha küçük olan hangarın bulunduğu gere ise Bilim Parklarının olmazsa olmazı olan (yarıküresel çatılı)  bir planeteryum (gezegen evi) kurularak Bilim Parkı’nın tüm kapalı alan gereksinimi kolayca ve son derece düşük maliyetli olarak karşılanabilir.

Bilgi Toplumları Çağı, bilginin topluma yayılması ve halkın bilimsel gelişmelere ve teknolojiye olan ilgi, merak ve sevgisinin arttırılmasında yerel yönetimlerden  olan beklentileri de arttırmış ve yerel yönetimlerin faaliyet alanlarının bu beklentileri karşılayacak şekilde yeniden yapılandırılması kaçınılmaz olmuştur.

Toplumu bilim ve aklın yol göstericiliğinden uzaklaştırıp dinin dogmatik kılavuzluğuna sokma  girişimlerinin giderek hız kazandığı günümüz koşulları, yerel yönetim etkinliklerinde  bilim ve toplum temelinde yapılacak yeni bir açılımın önemini daha da arttırmıştır. Bu açılımın yaşama geçirilmesinde Bilim Merkezleri /Bilim Parkları, içerdiği etkinlikler ve sunduğu olanaklarla etkili ve çağdaş bir araç olmanın tüm üstünlüklerine sahip olmakla kentin sosyal ve kültürel yaşamında, öğretici olduğu kadar aynı zamanda eğlenceli bir çekim merkezi oluşturur.

Kısacası Kültürpark, ne sermaye gruplarının isteği doğrultusunda  kongre turizmi ve eğlence yaşamını sırtında taşıyacak  bir yer olmalı, ne de  aydınlanma bağlamında halkın kitlesel yararını gözetmeyen salt bir yeşil alan olarak kalmalıdır.Kültürpark, salonlarına ve bahçelerine  “Galile, Newton, Darwin, Einstein,… gibi aydınlanma öncülerinin ve  Cahit Arf, Feza Gürsey, Erdal İnönü, Aziz Sancar…gibi dünyaya malolmuş bilimcilerimizin adları verilen bir bilim merkezi kurularak “İzmir Bilim ve Kültür Parkı ” na dönüştürülmelidir.

Bu seçenek yaşama geçtiği takdirde ana okullarının, ilk-orta ve yükseköğretim kurumlarının öğrencileri için, “dokun-keşfet”, “yap-öğren” deney birimleri ve  eğlenceli bilim sergi ve gösterileri sayesinde aktif bir eğitim ortamı sağlanmış olacak; sürekli organize edilen paneller, konferanslar, sergiler, gösteriler,  sosyal aktiviteleri ve bilim marketi ile bilime ve bilimsel düşünceye, teknolojiye önem verenler için bir çekim noktası olacaktır.İzmir Bilim ve Kültür Parkı, açık ve kapalı alanlarda kurulacak yap-öğren/dokun-keşfet deney birimleri, gezegenevi (planeteryum), doğa tarihi  ve evrim müzesi, son teknoloji ürünü 3 boyutlu belgesel sineması ve atölye çalışmalarını içeren etkileşimli eğitim ortamı sayesinde olanakları kısıtlı okullar için tamamlayıcı bir uygulama alanı olarak da hizmet verecektir.

Bilim ve teknolojideki gelişmelerin, yeni bilgilerin, keşiflerin ve icatların tanıtılması, öğrenilmesi ve tartışılması için bilimsel platformlar sunacak olan Bilim Parkı, bilim ve teknoloji ile halkın buluşma yeri olacağı gibi iç ve dış turizmde İzmir’e olan ilgiyi arttıracaktır. Nihayet üniversitelerinin yanında İzmir’e “Öğrenen Kent” ünvanını da kazandırmış olacaktır.”

Kısacası Kültürpark'a bilimsel bir işlev eklenmesiyle yaratılacak  "İZMİR BİLİM VE KÜLTÜR PARKI"   hafta içi okulların (randevulu), hafta sonları ise İzmir ve Bölge Halkı'nın  (AVM lere bir seçenek olarak) çocuklarıyla birlikte ziyaret edip eğlenerek öğrendikleri çağdaş anlamda bir Halk Üniversitesi olacaktır.

Kamuoyuna duyurulur. Saygılarımla

Prof. Dr. Kayhan Kantarlı
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) İzmir temsilcisi
EÜ Emekli Öğretim Üyesi



16 Eylül 2016 Cuma

Behçet Uz'un Vasiyeti: #KültürparkHalkÜniversitesiolsun


BASIN AÇIKLAMASI
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kültürparkı sermayenin rantsal taleplerini karşılayacak şekilde  kongre turizmi yapmak isteyen otellerin arka bahçesi yapmak yerine, Dr. Behçet Uz’un vasiyetine sahip çıkıp burayı HALK ÜNİVERSİTESİ işlevi görecek bir “BİLİM VE KÜLTÜR PARKI” na dönüştürmelidir.
Büyükşehir Belediyesi fuar etkinliklerini artık olması gerektiği gibi  Kültürpark’tan ayırıp Gaziemir’de kurduğu Fuar kompleksine taşımakla son derece isabetli bir karar vermiştir. Böylece Kültürpark'ı kurucusu Dr. Behçet Uz’un vasiyeti olan  “HALK ÜNİVERSİTESİ” ne dönüştürebilmek için büyük bir fırsat doğmuştur.
(Behçet Uz’un Kültürparkın geleceğine ilişkin vasiyeti için bakınız: http://www.kentyasam.com/behcet-uzun-kulturparki-yhbrdty-3862.html ve http://www.egetelgraf.com/behcet-uzun-kulturparki/)
 Ancak basına yapılan açıklamalar ve yeni projeyi tanıtma amacıyla Pakistan pavyonunda açılan sergiden anlaşıldığı kadarıyla, Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir amacı olmadığı, Kültürpark’ın gelecekteki işlevinin ne olması gerektiğine, sermayenin beklentisine uygun olarak rantsal bir bakışla yaklaştığı anlaşılmaktadır.


 Bu yaklaşımın en önemli göstergesi, İnönü Sanat Merkezi; Celal Atik Spor Salonu, Atlas Pavyonu ve hollerin yer aldığı hangarların yıkılmasıyla kazanılacak alanlara çok büyük (17.000 m2) iki sergi salonu içeren bir  Kongre Merkezi ile Gösteri Merkezi, (açıkhava tiyatrosuna ek olarak ayrı bir) amfi tiyatro ve Lunapark alanında yeni bir Eğlence Merkezi gibi ticari amaçlı yapılar ile  yeme içmeye yönelik çok sayıda düzenleme  yapılmak istenmesidir. Kamuoyunda haklı olarak “kültürparkı çevredeki otellerin arka bahçesi durumuna getirecek” diye eleştirilen Kongre Merkezi, projenin fikir babası bazı katılıcımcılar tarafından en fazla savunulan yapı olup,  projenin adeta “olmazsa olmazı”dır.


Fotoğraf: Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği  Kültürpark Projesine yön verme toplantısından: https://www.izmir.bel.tr/HaberDetay/19441/tr
Projenin hazırlanması sırasında  İzmir Ticaret Odası ile Ege Bölgesi Sanayi Odası ve Ege genç İşadamları Derneği’nin görüşleri alınırken özel olarak davet edilen bazı öğretim üyelerinin kişisel görüşleri dışında, kültürparkın halka dönük işlevinin ne olması gerektiği konusunda söz söyleme durumunda olan üniversitelerin  ve öğretim üyesi örgütlerinin kurumsal  görüşlerine gerek duyulmaması son derece dikkat çekicidir.
 Bunun sonucu olarak Büyükşehir Belediyesinin hazırladığı Yeni Kültürpark Projesi’ne iş adamları ve sermayeyi temsil eden bu üç kuruluşun “Kültürpark,  kongre turizmi ve eğlence yaşamını sırtında taşıyacak  bir yer olmalı ve bu amaçla bir Kongre Merkezi şeklinde yapılandırılarak marka değeri arttırılmalıdır” şeklinde özetlenebilecek,  rantı gözeten ortak görüşü damgasını vurmuştur (bakınız: https://www.izmir.bel.tr/HaberDetay/10536/tr).

Fotoğraf: Büyükşehir Belediyesinin Kültürpark Projesinde yer alan Kongre Merkezi (https://www.izmir.bel.tr/HaberDetay/19441/tr)

Örneğin İzmir Ticaret Odası’nın kültürpark  projesine ilişkin olarak Ekonomi Üniversitesi web sayfasında yayınladığı görüşlerinde aynen şöyle denilmektedir;
· Kongre Merkezi mutlaka yapılmalı, 5000-2500-1000 kişi kapasiteli salonları olmalıdır.
· Kongre Merkezini desteleyecek çevre otellerin sayısı arttırılmalıdır.
· Kongre Merkezi’nin zemin katları kitap, hediyelik eşya, tasarım eserlerin satıldığı nitelikli bir kültür ürünleri satış yeri olarak düzenlenmelidir.
· Kültürpark’ın adı “Kültür ve Kongre Parkı” olmalıdır.
(bakınız: http://izto.org.tr/demo_betanix/uploads/cms/yonetim.ieu.edu.tr/5641_1447767194.pdf)


Kısacası İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın günlerce sergileyip “gezin, görün ve sonra eleştirin” dediği Kültürpark projesi bu haliyle, halkın  en üst düzeyde yararlanabileceği bir kültürparkı yaşama geçirmekten çok, üst gelir düzeyine ve sermaye gruplarına hitabeden rantsal bir amaç taşımaktadır.
Oysa Kültürpark’ın yaratıcısı Dr. Behçet Uz’un,  geleceğin “bilgi toplumu çağı” olacağını yıllar öncesinden görerek kültürpark için tanımladığı işlev,  tamamen toplumun kitlesel yararına dönük olup buranın  çağdaş bir HALK ÜNİVERSİTESİ olmasıdır.

Behçet Uz, 1983 de 90 yaşındayken 52. İzmir İEF Fuarı dolayısıyla verdiği röportajda, "Kuruluş yıllarında  fuar olarak neyi düşünüyordunuz, zorluklarla karşılaştınız mı?" diye soran sayın Sancar Maruflu'ya, Fuar işlevinin Kültürpark’tan ayrılması girişimlerinin sonuca ulaşmamış olması ve kültürparka, belediyeye milyonlarca liralık gelir sağlayan bir eğlence mekanı gözüyle bakılmasından  yakınarak,  “Ancak ben Kültürpark'ı Halk Üniversitesi olarak düşünmüştüm. Doğduğu günden başlayarak çocukların, anaların, babaların eğitecekleri, eğitilecekleri bir yer olarak düşünmüştüm Fuarı…” diye, adeta bu günleri işaret eden  vasiyet niteliğinde bir yanıt vermişti.
(bakınız:http://www.kentyasam.com/behcet-uzun-kulturparki-yhbrdty-3862.html ve http://www.egetelgraf.com/behcet-uzun-kulturparki/).

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kültürpark’ın Fuar işlevini  son derece isabetli bir yatırım olarak Gaziemir'de kurduğu Fuar kompleksine  taşımasıyla Behçet Uz'un fuarı  Kültürpark'tan ayırma düşüncesi  yıllar sonra da olsa gerçekleşmiştir. Şİmdi sıra  Behçet Uz’un son derece anlamlı bir ileri görüş örneği olarak yaptığı, Kültürpark'a Halk Üniversitesi işlevi kazandıracak vasiyetinin yerine getirilmesine gelmiştir.
Bu vasiyeti yerine getirmenin çağdaş yöntemi ise, Kültürpark'a mevcut son derece zengin rekreasyon özellikleri ile bütünleşik, aktif bir bilimsel ve -eğitsel işlev ekleyerek çağdaş bir öğrenme ortamı olan bir"BİLİM MERKEZİ" kurmaktır. Toplumun yaşam boyu öğrenme gereksinimine yönelik olarak Bilim ve Rekreasyon birlikteliğinde kurulan  Bilim Merkezleri daha çok “Bilim Parkı” diye anılmaktadır (*).  
(*) Bilim Parkı/merkezi nedir? 
Bir proje önerisi olarak bakınız: http://kayhankantarli.blogspot.com.tr/2013/08/izmir-bilim-parki-proje-onerisi.html)

Bu şekilde bilimsel ve eğitsel bir işlev kazandırılacak olan Kültürparkın, yalnızca belirli gün ve haftalarda değil, yılın her ayı, ayın her haftası ve haftanın her günü İzmir ve Bölge Halkıyla dolup taşan, “yaparak, oynarak, eğlenerek, izleyerek öğrenme temelinde aktif  bir öğrenme ve eğitim ortamına dönüşeceği açıktır. Böyle bir Kültürpak ise Dr. Behçet Uz’un  Kültürpark’ın geleceği için vasiyet ettiği “Halk Üniversitesi” nin bilim ve rekreasyon bütünleşmesi içinde yaşama geçmesi demektir.

Kısacası Kültürpark,  bir “Kültür ve Kongre Parkı” na değil, salonlarına ve açık alandaki birimlerine “Galile; Newton, Darwin, Einstein,… gibi aydınlanma öncülerinin ve  Cahit Arf, Feza Gürsey, Erdal İnönü, Aziz Sancar…gibi dünyaya malolmuş bilimcilerimizin adı verilen bir bilim merkezi kurularak “İzmir Bilim ve Kültür Parkı ” na dönüştürülmelidir.
Bu öneri yaşama geçtiği takdirde ana okullarının, ilk-orta ve yükseköğretim kurumlarının öğrencileri için, “dokun-keşfet”, “yap-öğren” deney birimleri ve  eğlenceli bilim sergi ve gösterileri sayesinde aktif bir eğitim ortamı sağlanmış olacak; sürekli organize edilen paneller, konferanslar, sergiler, gösteriler,  sosyal aktiviteleri ve bilim marketi ile bilime ve bilimsel düşünceye, teknolojiye önem verenler için bir çekim noktası olacaktır. İzmir Bilim ve Kültür Parkı, açık ve kapalı alanlarda kurulacak yap-öğren/dokun-keşfet deney birimleri, gezegenevi (planeteryum), doğa tarihi  ve evrim müzesi, son teknoloji ürünü 3 boyutlu belgesel sineması ve atölye çalışmalarını içeren etkileşimli eğitim ortamı sayesinde, olanakları kısıtlı okullar için tamamlayıcı bir uygulama alanı olarak da hizmet verecektir.



Fotoğraf: Paris La Cité Bilim Merkezi (http://www.universcience.fr/exhibitionservices/?lang=en/)
Bilim ve teknolojideki gelişmelerin, yeni bilgilerin, keşiflerin ve icatların tanıtılması, öğrenilmesi ve tartışılması için bilimsel platformlar sunacak olan İizmir Bilim ve Kültür Parkı, bilim ve teknoloji ile halkın buluşma yeri olacağı gibi iç ve dış turizmde İzmir’e olan ilgiyi arttıracaktır. Nihayet üniversitelerinin yanında İzmir’e  ÖĞRENEN KENT ünvanını da kazandırmış olacaktır (*).


Son olarak kültürparkın bu anlayışla yapılacak yeni bir projelendirdirme ile mevcut yapılaşma oranında en küçük bir artışa neden olmadan, hatta bu oranı  aşağıya çekecek şekilde  Bilim ve Kültür Parkına dönüştürülmesi  olanaklıdır. Değerli Basınımız ile  demokratik kitle örgütlerini ve onlar aracılığıyla halkımızı,  yıkılıp Bilim ve Kültür Parkı gereksinimine uygun olarak yapılacaklar dışında, yeşil alan oranını aşağıya çekecek hiçbir ek yapılaşmayı öngörmeyen,  toplum ve aydınlanma adına yapılmış bu öneriye destek vermeye çağırıyorum.



(*) Bilim Merkezi/Parkları hakkında daha geniş bilgi ve ziyaretçileri  bekleyen olanakların neler olduğu  hakkında daha geniş bilgi edinmek için şu bağlantıyı ziyaret ediniz :  http://kayhankantarli.blogspot.com.tr/2013/08/izmir-bilim-parki-proje-onerisi.html
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına bir öneri:
Büyükşehir Belediyesi’nin Kongre Merkezi ağırlıklı projesi ile Kültürparkın kurucusu Behçet Uz’un  vasiyetine uygunolarak bu basın açıklamasında önerilen “İzmir Bilim Ve Kültür Parkı” önerisini  ve bir de Kültürpark’ın hiç bir ek işlev söz konusu olmadan yalnızca  yeşil alan  olarak  kalmasını isteyenlerin  önerilerini eşit olanaklarla, örneğin Büyükşehir Belediyesi Web sayfası  aracılığı ile gerçekleşek  bir tanıtım çalışması ve halk önünde yapılacak bir panel sonrası halk oyuna sunulmalı ve Kültürpark hakkındaki nihai proje bu halk oylamasından sonra belirlenmelidir.


Kamuoyuna duyurulur. Saygılarımla


Prof. Dr. Kayhan Kantarlı


EÜ Emekli Öğretim Üyesi


Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) İzmir temsilcisi







8 Eylül 2016 Perşembe

BASIN AÇIKLAMASI: HALK ÜNİVERSİTESİ OLARAK "İZMİR BİLİM VE KÜLTÜR PARKI"

Konu: Kültürpark’ın geleceği tartışmalarında bir öneri

Öncelikle belirtmeliyim ki bu öneri aşağıda açıklanacağı gibi Kültürpark’taki yeşil alan oranını küçültecek  ek hiç bir yapılaşma gerektirmeyen bir öneridir !

Bu öneri,   Büyükşehir Belediyesi’nin alternatif öneriler bekleyerek tartışmaya açtığı Kültürpark proje taslağı dolayısıyla yapılmaktadır.   Kamuoyuna duyurulur. Saygılarımla

Prof. Dr. Kayhan Kantarlı
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) İzmir temsilcisi
EÜ Emekli Öğretim Üyesi
Gsm: (0532) 630 14 73

                                           ******

HALK ÜNİVERSİTESİ OLARAK  "İZMİR BİLİM VE KÜLTÜR PARKI"


Kültürpark' ı İzmir’e kazandırıp gelecek nesillere miras bırakan Dr. Behçet Uz Kültürpark’ı bir “Halk Üniversitesi” olarak düşünmüştü.  52. İzmir Fuarı için verdiği röportajda, "O yıllarda fuar olarak neyi düşünüyordunuz, zorluklarla karşılaştınız mı?" diye soran sayın Sancar Maruflu'ya bugünleri işaret eden bir yanıt vererek şunları söylemişti (*) :

"Fuarın Belediye Meclisi'nde kabulü bile büyük güçlüklerle mümkün oldu. O güçlüklerle yaptığımız Fuar, bugün İzmir Belediyesi'ne milyonlarca lira gelir sağlıyor. Bünyesinde eğlence yerlerini toplaması nedeniyle bugün Fuar İzmir halkı için nimettir.

Ancak ben Kültürpark'ı Halk Üniversitesi olarak düşünmüştüm. Doğduğu günden başlayarak çocukların, anaların, babaların eğitecekleri, eğitilecekleri bir yer olarak düşünmüştüm Fuarı.

Kültürpark, artık bir gösteriş kapısıdır. Fuar ile Kültürpak iç içe birbirini yiyiyor, bitiriyor. Bu gösteriş hevesinin Kültürpark'ı yemesinden korkuyorum. Önceden beri düşüncem, Fuarı Kültürpark'ı birbirinden ayırmaktı. Hatta bunun için Fuar'ı taşıyacağımız yerleri de belirlemiş, planlarını, projelerini dahi hazırlamıştık. Kadifekale civarında müsait alanlar vardı. Ama sonraki idareciler bu görüş ve düşüncelere rağbet etmediler. Bunları söylediğim için şu yanlış düşünceler uyanmasın: 'Ben Kültürpark'ı ellemesinler, ona dokunmasınlar' demiyorum. Bu şehrin nüfusu hızla artıyor. Kısa bir süre sonra İzmir 4-5 milyon insanın yaşadığı bir yer olacak. O zaman fuar yetmeyecek tabii. Peki insanlar eğlenebilecekleri, dinlenebilecekleri ve spor yapabilecekleri yeşil alanları nereden bulacaklar, soruyorum..." 


İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kültürparkın Fuar işlevini  Gaziemir'de kurduğu Fuar kompleksine  taşımasıyla Behçet Uz'un Fuarı  Kültürpark'tan ayırma düşüncesi  yıllar sonra da olsa gerçekleşmiştir. Şİmdi sıra  Behçet Uz’un son derec anlamlı bir ileri görüş örneği olarak yaptığı "Kültürpark'a Halk Üniversitesi işlevi kazandırararak doğduğu günden başlayarak çocukların, anaların, babaların eğitecekleri, eğitilecekleri bir yere, Halk Üniversitesi’ne dönüştürme" vasiyetinin yerine getirilmesine gelmiştir.

Bu vasiyeti yerine getirmenin çağdaş yöntemi ise Kültürpark'a içerdiği zengin rekreasyon özellikleri ile bütünleşik bir bilimsel /eğitsel işlev ekleyerek çağdaş bir öğrenme ortamı olan bir"BİLİM MERKEZİ" kurmaktır (**).  Bu şekilde bilimsel ve eğitsel bir işlev kazandırılacak olan Kültürparkın, yalnızca belirli gün ve haftalarda değil, yılın her ayı ve haftanın her günü İzmir ve Bölge Halkıyla dolup taşan, çağdaş bir öğrenme ortamı,  bir okul olacağı açıktır. Böyle bir Kültürpak ise Dr. Behçet Uz’un  Kültürpark’ın geleceği için vasiyet ettiği “Halk Üniversitesi” nin bilim ve rekreasyon bütünleşmesi içinde yaşama geçmesi demektir.

Kültürpark’ın İZMİR BİLİM VE KÜLTÜR PARKI adıyla bir Halk Üniversitesi’ne  dönüştürülmesi önerisi   ek hiç bir yapılaşma gerektirmeyen bir öneri olup, Büyükşehir Belediyesi’nin tartışmaya açtığı taslak projede İnönü Sanat Merkezi; Celal Atik Spor Salonu, Atlas Pavyonu… ve hatta holler binası gibi ticari  amaçlı, açıkhava şov merkezi-tiyatro ve  Kongre /Kültür Merkezi yapılmak üzere yıkılması düşünülen mevcut yapıların yıkılmak yerine Bilim Merkezi’nin amaçlarına uygun bir şekilde restorasyonunu öngörmektedir. Bu öngörü aynı zaman da bir bilim merkezinin kurulmasında gerekli yapıların çok büyük miktarlar tutabilecek maliyetini de son derece düşürücek bir bir olanağı işaret etmektedir.

BİLİM PARKI/BİLİM MERKEZİ NEDİR?




Bir metropol kent için Bilim Merkezi/Bilim Parkı’nın ne anlama geldiği işlev ve amaçlarının ne olduğuna gelince kısaca şunlara söyleyebiliriz;

Çağdaş eğitim anlayışında “öğrenmek, yaşam boyu devam eden bir süreçtir”. Öğrenmenin yaşam boyu sürdürülebilmesi için ise, okullardan başka, yeni öğrenme ortamları oluşturulmasına gereksinim vardır. Bu önemli gereksinimin nasıl karşılanabileceği düşüncesi, durumun bilincinde olan toplumlarda Bilim Merkezleri/Bilim Parkları kurma fikrini gündeme getirmiştir.


“Yaşam Boyu Öğrenme” kavramına bağlı olarak  toplumun her yaştaki kesimine hitap eden aktif bir öğrenme ortamı olarak, dünyanın neredeyse tüm metropol kentlerinde Bilim Merkezleri / Bilim Parkları kurulmuştur. Toplum ve bilim arasındaki bağın  güçlenmesine katkıda bulunmak, bilimin günlük yaşamdaki önemini fark ettirerek halkın bilim ve teknolojiye olan ilgi, merak ve sevgisini arttırmak; toplumda bilimsel düşüncenin benimsemesine önderlik etmek, bireylerin bilimsel yaklaşım ve analiz yeteneğini geliştirmek; öğrenmenin yaşam boyu sürdürülebilmesi için çocukları, gençleri ve yetişkinleri bilim ve teknoloji ile buluşturarak, sorgulama ve interaktif öğrenmeye dayalı, bilim-rekreasyon birlikteliğinde etkin bir sivil öğrenme ortamı yaratmak amacıyla kurulan bilim merkezlerini  her yıl milyonlarca kişi ziyaret etmektedir. Bu gün için Avrupa’da 280, ABD’de 350 ve Çin’de 330  olmak üzere dünya genelinde 2400 civarında Bilim Merkezi  bulunmaktadır. Bu merkezleri yılda yaklaşık 290.000.000 kişi  ziyaret etmekte ve düzenlenen eğitim-öğretim etkinliklerine katılmaktadır. ABD’de her üç kişiden biri yılda en az bir kez bilim merkezine gitmektedir.

Bilgi Toplumları Çağı, bilginin topluma yayılması ve halkın bilimsel gelişmelere ve teknolojiye olan ilgi, merak ve sevgisinin arttırılmasında yerel yönetimlerden  olan beklentileri de arttırmış ve yerel yönetimlerin faaliyet alanlarının bu beklentileri karşılayacak şekilde yeniden yapılandırılması kaçınılmaz olmuştur. Toplumu bilim ve aklın yol göstericiliğinden uzaklaştırıp dinin dogmatik kılavuzluğuna sokma  girişimlerinin giderek hız kazandığı günümüz koşulları, yerel yönetim etkinliklerinde  bilim ve toplum temelinde yapılacak yeni bir açılımın önemini daha da arttırmıştır. Bu açılımın yaşama geçirilmesinde Bilim Merkezleri /Bilim Parkları, içerdiği etkinlikler ve sunduğu olanaklarla etkili ve çağdaş bir araç olmanın tüm üstünlüklerine sahip olmakla kentin sosyal ve kültürel yaşamında, öğretici olduğu kadar aynı zamanda eğlenceli bir çekim merkezi oluşturur.

İzmir’de de bir bilim Merkezi/parkı kurmanın zamanı gelmiş ve hatta geç bile kalınmıştır.  Bilim Merkezi işlevi de eklenerek çağdaş bir Halk Üniversitesi haline getirilen  bir kültürpark yaşama geçirildiği takdirde ana okullarından başlayarak ilk-orta ve yükseköğretim kurumları dahil tüm öğrenciler için, “dokun-keşfet”, “yap-öğren” deney birimleri ve sergileri sayesinde aktif bir eğitim ortamı sağlanmış olacak; sürekli organize edilen paneller, konferanslar, sergiler, bilimsel gösteriler ve sosyal aktiviteleri ile bilime ve bilimsel düşünceye, teknolojiye önem verenler için bir çekim noktası olacaktır.


Bilim Parkı, açık ve kapalı alanlarda kurulacak yap-öğren/dokun-keşfet deney birimleri, gezegenevi (planeteryum), doğa tarihi müzesi, son teknoloji ürünü 3 boyutlu belgesel sineması ve atölye çalışmalarını içeren etkileşimli eğitim ortamı sayesinde, olanakları kısıtlı okullar için tamamlayıcı bir uygulama alanı olarak da hizmet verecektir. Bilim ve teknolojideki gelişmelerin, yeni bilgilerin, keşiflerin ve icatların tanıtılması, öğrenilmesi ve tartışılması için bilimsel platformlar sunacak olan Bilim Parkı, bilim ve teknoloji ile halkın buluşma yeri olacağı gibi iç ve dış turizmde İzmir’e olan ilgiyi arttıracaktır. Nihayet üniversitelerinin yanında İzmir’e “Öğrenen Kent” ünvanını da kazandırmış olacaktır.”


Kısacası Kültürpark'a bilimsel bir işlev eklenmesiyle yaratılacak  "İZMİR BİLİM VE KÜLTÜR PARKI"   hafta içi okulların (randevulu), hafta sonları ise İzmir ve Bölge Halkı'nın  (AVM lere bir seçenek olarak) çocuklarıyla birlikte ziyaret edip eğlenerek öğrendikleri çağdaş anlamda bir Halk Üniversitesi olacaktır.

(*) Bilim Merkezi nedir? Bir proje önerisi olarak bakınız:


Not: Bağlantıdaki  proje önerisinde yer alan bilgiler bilgiler “Amaç, gerekçe, Bilim Merkezleri’nin işlevi? Tarihsel Süreç, Dünyadaki ve Ülkemizdeki Bilim Merkezleri, TÜBİTAK Desteği İle Yürütülen İlk Bilim Merkezi Projesi olarak Konya Bilim Merkezi; İzmir  Bilim Parkı’nda Bulunması Önerilen Temel Etkinlikler, Bilim Parkı’nın Kapasitesi ve Gereksinim Duyulacak Arazi Büyüklüğü, Proje İçin Parasal Destek Sağlanabilecek Ulusal, Bölgesel ve Uluslararası Kuruluşlar, İzmir Bilim Parkı’nın Kurulabileceği Yer (Arazi) konusundaki düşünceler,  Bilim Parkı’nın  Yönetim ve İşletim Modeli Nasıl Olabilir?” gibi başlıklar altında sunulmuştur.