29 Ocak 2014 Çarşamba

YÖK'TEN ÜNİVERSİTELERDE İNTİHALİ YOK EDECEK (?) KARAR


YÖK'TEN ÜNİVERSİTELERDE İNTİHALİ YOK (?) EDECEK KARAR
 

İNTİHAL’İN  CEZASI BUNDAN BÖYLE “KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARILMAK!”
YÖK, ÖĞRETİM ELEMANLARI DİSİPLİN YÖNETMELİĞİNİ DEĞİŞTİRDİ.
 
YÖK, Öğretim Elemanları Disiplin Yönetmeliği’nin (ÖEDY) 22 maddesinde değişlik yaptı ve  intihali  de  "kamu görevinden çıkarma cezası" kapsamına soktu. Yapılan değişiklikler 29 Ocak 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi (resmi gazete için bakınız: http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/01/20140129.htm&main=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/01/20140129.htm
 


Bilindiği gibi bu değişikliklerden önce intihal suçunun ÖEDY’deki yaptırımı “üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası” idi.  Ancak Danıştay’ın 20 Eylül 2012 tarihli kararıyla bu ceza “2547 sayılı YÖK Yasası ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nda Yasası’nda bu cezaya ilişkin bir düzenleme bulunmadığı” gerekçesiyle hukuka aykırı bulunmuştu. Danıştay’ın bu kararından sonra YÖK yeni bir düzenleme yapmayınca intihal suçu yaptırımsız kalmıştı (bu konuda geniş bilgi için bakınız: http://kayhankantarli.blogspot.com.tr/2013/12/intihal-yaptirimsiz-kaldi.html ve http://kayhankantarli.blogspot.com.tr/2013/12/universite-suc-cennetine-donustu.html)


İntihal’in yaptırımsız kalması ve YÖKün 15 aydır hiçbir önlem almaması   öğretim üyeleri tarafından tepkiyle karşılanmış ve başta Bilim Akademisi olmak üzere çok sayıda öğretim üyesi derneği kamuyouna yaptıkları açıklamalarda YÖK’ü, “Danıştay’ın söz konusu kararı ile doğan boşluğu doldurmak üzere  gerekli yasal düzenlemeyi acilen yapmaya” çağırmışlardı.


 

Beklenen yasal düzenleme 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın Disiplin Suçları bölümüne üniversitelere özgü olarak intihal suçunu ve  bu suçun yaptırımını tanımlayan bir fıkra eklenmesiydi.
Ancak YÖK daha radikal bir karar alarak Danıştay kararı nedeniyle uygulanamaz hale gelen “üniversite öğretim mesleğinden çıkarma” cezasını yürürlükten kaldırdı ve intihal suçunu  kamu görevinden çıkarma cezası” kapsamına soktu.
Bu duruma göre üniversitelerde araştırma ve yayınlarında intihal yaptığı kanıtlanan öğretim elemanları bundan böyle üniversiteden atıldıkları gibi başka hiç bir  kamu kurumunda da görev yapamayacaklar.
BU YAPTIRIM BİLİM HIRSIZLIĞINI BİTİR Mİ?
İster üniversite öğretim mesleğinden, ister kamu görevinden çıkarma cezası olsun bilimsel hırsızlık suçu için böylesi ağır yaptırımların ardında  yatan amaç "caydırıcılık"tır.
Ancak bir cezanın caydırıcılığı her şeyden önce “örtbas etme” yi dışlayan, yandaşlık kaygılarından arınmış, tarafsız bir soruşturma yapılıp yapılmamasına bağlıdır. Açıkçası ceza var ama, hırsızlık örtbas edilip uygulanmıyorsa caydırıcılık yoktur. Sonuçta bilimsel hırsızlık azalacağına daha da artar. Tıpkı bu güne kadar olduğu gibi.
Sözün özü;
Sırtını dekan, rektör, YÖK üyesi ya da YÖK başkanı gibi bir makam sahibine dayamışsan aşır aşırabildiğin ve çık akademik kariyerin basamaklarını hızla profesörlüğe, yetmedi dekanlığa, rektörlüğe ve hatta bakanlığa kadar... 
**********
Not:
Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle “yönetim görevinden ayırma” ve “görevinden çekimiş sayma” cezaları da Danıtaştay’ın bu cezaları da aynı gerekçeye dayanarak aldığı “hukuka aykırılık” kararları nedeniyle   yürürlükten kaldırıldı ve  ayrıca bir çok maddede de değişiklikler yapıldı.
Bu maddelerle ilgili olarak, örneğin bakınız:  http://www.bianet.org/bianet/egitim/153126-yok-disiplin-yonetmeligini-degistirdi
 
 
 

 
 

28 Ocak 2014 Salı

AĞAÇLI YOL'DA SÖZLEŞME İMZALANAMIYOR: ALICILAR EK SÜRE TALEP ETTİ


#direnAĞAÇLI YOL EYLEMLERİ ETKİSİNİ GÖSTERDİ !

AĞAÇLI YOL'DA SÖZLEŞME İMZALANAMIYOR: ALICILAR EK SÜRE TALEP ETTİ

Bilindiği gibi Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) yılın son günlerinde (20 Aralık 2012) aldığı kararlarla  Bormova Belediyesi’nin imar planı değikliğinin iptaline ilişkin olarak davada verilen yürütmenin durdurulması kararını hiçe sayarak Ağaçlı Yol’daki karayolları arazilerinin  satışını davalar sonuçlamandan mutlaka bitirmeye yönelik yeni bir hamle yaparak hem  ihale sonuçların onaylamış hem de satış sözleşmelerinin imzalanması ve karar gereklerinin yerine getirilmesi hususlarında ÖİB’na yetki vermişti

 Kaynak:


Ancak, ihalede 45 dönümlük araziye 76.300.000 TL tutarındaki  en yüksek teklifi veren Liva İç ve Dış Ticaret A.Ş. davalar sonuçlanıncaya kadar ek süre talep ederek “ek süre verilmezse araziyi satın almaktan vazgeçeceklerini”; Ağaçlı Yol’daki 100 dönümlük araziye  120.420.000 TL tutarındaki en yüksek teklifi veren  Armesa-Murat AKDEMİR Ortak Girişim Grubu ise kararlarını hukukçular danıştıktan sonra vereceklerini açıkladı.
 
Gerçekten de ÖİB’nın internet sayfasında bulunan “Satış /Devir Onayı Alınan ve Sözleşme İmza Aşamasında olan Kuruluşlar” listesine bakıldığında, 20 Aralık 2013 tarindeki ihale onayının üzerinden bir ayı aşkın süre geçmesine karşın Ağaçlı Yol arazilerinin satış sözleşmelerinin imzalanmamış olarak bekletildiği  görülmektedir
SATIŞ / DEVİR ONAYI ALINAN ve SÖZLEŞME İMZA AŞAMASINDA OLAN KURULUŞLAR:
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
SATIŞ / DEVİR TUTARI
 
 
 
ONAY TARİHİ
 
 
 
($)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
MALİYE HAZ./KARAYOLLARI GN. MD.-İzmir taşınmazı (14217 ada, 1 parsel)
20/12/2013
 
 
 
37.024.457
 
MALİYE HAZİNESİ/KARAYOLLARI GN. MD.-İzmir taşınmazı (8065 ada, 2 parsel-8067 ada, 3 parsel) (Karayolları 2. bölge Md.lüğü taş.)
20/12/2013
 
 
 
58.433.618
 
 

 
 


 

 

10 Ocak 2014 Cuma

ÖZELLEŞTİRME İDARESİ’NİN AĞAÇLI YOL’DAKİ OLDU BİTTİ HAMLESİ


#direnAĞAÇLIYOL
10 Ocak 2014 /Eğitim İş İzmir Şubesi’nde yapılan Basın Açıklaması’nın tam metni

ÖZELLEŞTİRME İDARESİ’NİN AĞAÇLI YOL’DAKİ OLDU BİTTİ HAMLESİ
(10 Ocak 2014 /Eğitim İş İzmir Şubesi’nde yapılan Basın Açıklaması’nın tam metni)
 
YÜRÜRTMEYİ DURMA KARARI YOK SAYILARAK SATIŞ TAMAMLANMAK İSTENİYOR!
 

Değerli Basın Mensupları,
Bilindiği gibi Bornova Ağaçlı Yol’daki Karayolları arazilerinin satılması için açılan ihalede #direnAĞAÇLIYOL eylemlerine rağmen en yüksek teklif veren firmalar belirlenmiş ve Ekim 2013 de ilan edilmişti. Ancak Bornova Belediye Başkanlığı’nın yeşil alan olarak tescilli söz konusu arazilerin imar planlarında yapılan rant amaçlı imar planı değişikliğine karşı açtığı davada yürütmenin durdurulması kararı verilmesi ve ihalenin iptali için de ayrı  bir dava açılması üzerine, alıcı firmalar  “AVM’leri dikemeyeceğiz galiba” tereddütüne düştü.



Bunun sonucu olarak da süreç o günden sonra yavaşlamış  ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) ihale sonuçlarının onaylanması ve satış sözleşmelerinin imzalanarak arazilerin yeni sahiplerine devretme işlemlerini askıya almak durumunda kalmıştı.
Bizler de İzmirliler olarak “ÖİB, davalar sonuçlanıncaya kadar artık başka bir adım atmaz” diye sevinmiştik. Fakat öyle olmadı,  Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) yılın son günlerinde (20 Aralık 2012) aldığı kararlar  3 Ocak 2014 tarihli resmi gazetede yayınlayınca durumun  değiştiğini fark ettik.ÖİB bu kararlarla arazilerin satışını davalar sonuçlamandan mutlaka bitirmeye yönelik yeni bir hamle yapmıştı.

(http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/01/20140103-7.htm ve http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/01/20140103-6.htm)

3 Ocak 2014 kararlarıyla hem  arazilerin  satışına ilişkin  ihale sonuçları onaylandı hem de satış sözleşmelerinin imzalanması ve karar gereklerinin yerine getirilmesi hususlarında ÖİB’na yetki verildi.
 
Öncelikle belirtmeliyiz ki ÖYK, ihalenin davalar sonuçlanmadan acilen tamamlanıp, arazilerin yeni sahiplerine devredilmesini öngören bu kararları almakla, Danıştay’ın verdiği yürütmeyi durdurma kararına uymamış ve suç işlemiştir. Suç işlemeyi göze alarak verilen  bu ani kararların nedenini araştırınca karşımıza tam anlamıyla bir “YARGIDAN MAL KAÇIRMA”  niyeti çıktı.
Neydi bu niyet?

ÖZELLEŞTİRMELERDE BAKANLAR KURULUNA YARGI KARARLARINI UYGULAMAMA YETKİSİ VEREN YASA VE ANAYASA MAHKEMESİNİN İPTAL KARARI
Meğer AKP ikitidarı  4046 Sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkındaki Yasa’ya “satışı bitmiş özelleştirmelerde Bakanlar Kurulu’na yargı kararlarını yok sayma yetkisi vermek” amacıyla 2012 de bir madde eklemiş (http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/05/20120510-25.htm).
 
Fakat yaptığımız araştırma sonunda öğrendiğimiz gibi CHP grubunun başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi (AYM) bu maddeyi (üç ay önce) Ekim 2013 de iptal etmiş ((http://www.anayasa.gov.tr/Gundem/Detay/511/) ancak gerekçeli  karar henüz resmi gazetede yayınlanmamıştır.
Bilindiği gibi AYM kararları resmi gazetede yayınlandığı tarihten itibaren yürürlüğe girer ve yürürlüğe girmeden önceki olaylara uygulanamaz. Eğer, ÖİB Ağaçlı Yol arazilerinin satışını AYM’nin bu kararı resmi gazetede yayınlanmadan tamamlayıp alıcılara devredebilirse, Bornova Belediyesinin açtığı davalarda sonradan iptal kararları çıksa bile idare henüz yürürlükte olan söz konusu Bakanlar kurulu yetkisine dayanarak satışları iptal eden bu yargı kararlarını uygulamayabilecek ve ağaçlı yol üzerinden rant dağıtımı  başarıyla sonuçlanmış olacaktır.
Açıkçası ÖİB’nın  3 Ocak 2014 kararlarıyla yapmak istediğinin şu olduğu anlaşılmaktadır:
3 Ocak 2014 tarihli kararlar gereği teklif sahipleriyle kısa süre içinde sözleşmeleri imzalayıp arazileri satın alan şirketlere devretmek ve o günden sonra Bornova Belediyesinin açtığı davalardan çıkabilecek iptal kararlarını, Bakanlar Kurulu’nun resmi gazetede  henüz yayınlanmadığından halen yürürlükte olan  yetkiye dayanarak alacağı bir karara dayanarak yok saymak!
Bu, Yargıdan mal kaçırma girişimi değil de nedir? Bu mudur hukuka saygılı devlet?
ÖİB YARGIDAKİ İŞ YOĞUNLUĞUNDAN KAYNAKLANAN GECİKMELERİ SUİSTİMAL EDİYOR
Değerli Basın Mensupları,
Ortada hukuk sistemininden ve  yargıdaki iş yoğunluğunun yol açtığı yavaşlıktan kaynaklanan bir boşluk ya da kargaşa mevcuttur. ÖİB hukuka saygılı olma titizliğini göstermek yerine, açılmış olan davada verilen yürütmeyi durdurma kararını yok sayarak bu karmaşık durumu suistimal etmekte olup doğacak rantı bir an önce paylaştırma amacındadır.

 

ÖİB’nın  bu tutumu halkın malı üzerinden birilerine rant sağlamakta ne kadar kararlı olduklarını göstermektedir. ÖİB, imar planlarına karşı açılan davalara karşın, davalar sonuçlanmadan ihale açmakla gösterdiği hukuka saygısızlığı İzmir halkının tepkilerine karşın aynen sürdürmekte olup, Bornova Belediyesi’nin süreç içinde ihaleye karşı yürütmenin durdurulması istemiyle açtığı iptal davasının sonucunu dahi beklemeye tahammül edememiştir. Çünkü imar planı değişikliği hakkında verilen yürütmeyi durdurma kararı ve devamında da verilebilecek iptal kararı, ihalenin iptali davasını da etkileyip bu davada da iptal kararı çıkabilecek ve Ağaçlı Yol’daki AVM kurma amaçlı rant dağıtma girişimi başarısızlıkla sona erecektir.

ÖİB’nın özelleştirmenin ilk adımı olan imar planı değişikliği hakkında verilen yürütmenin durdurılması kararı nedeniyle ihalede verilen teklifleri onaylamayı üç aydır askıya almaktan vazgeçip 3 Ocak’ta aldığı “satışları tamamlama kararı”nın ardında işte bu gerçekler yatmaktadır
CUMHURİYET SAVCILARINA SUÇ DUYURUSU

İzmir,  adaletin gecikmesini suistimal etmeye dayalı bir oldu bitti girişimiyle karşı karşıyadır. Ancak halkımız bu dayatmayı kabul etmemekte kararlıdır.  ÖİB’nı İzmir Halkı’nın sesine kulak vererek hukuka saygılı olmaya davet ediyor,  İmar planına ilişkin yürütmeyi durdurma kararına uyarak 3 Ocak 2014 tarihli Özelleştirme Yüksek Kurulu kararlarından vazgeçip devam etmekte olan   davaların sonucunu beklemesi konusunda uyarıyoruz.Cumhuriyet Savcılarına da buradan suç duyurusunda bulunuyoruz;
T.C Anayasası’nın 125 ve 138’inci maddelerine göre  yasama ve yürütme organları ile idare mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Ancak ÖİB 3 Ocak 014 kararlarını almakla Danıştayın aldığı yürütmenin durdurulması kararını uymayarak Anayasa suçu işlemiştir. Cumhuriyet Savcılarını bu Anayasa suçunu işleyen ÖİB hakkında soruşturma başlatmasını bekliyoruz.
ESKİ ULAŞTIRMA BAKANI İZMİR BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYI SAYIN BİNALİ YILDIRIM'A SORULARIMIZ VAR
1) Karayolları sizin bakanlığınıza bağlı, bu yeşil alanın satışa çıkarılmasına nasıl kıyıp da onay verdiniz? Şimdi başkan adayısınız ve o yeşil alan yürütmeyi durdurma kararı yok sayılarak bu gün yarın satılmak üzere. ÖİB’nı yargı kararına uyma ve açılan davaların sonuçlarını bekleme çağrısında bulunmayı düşünüyor musunuz?
2) Geçen yıl Gaziemirde’ki nükler çöplük ortya çoktığında “bu konuyu kamuoyu önde tartışmayın Expo adaylımıza zarar veriyorsunuz” demiştiniz. Bu sözünüzden sonra kimse oradaki ülkeye sokulması yasak  radyoaktif maddenin ülkeye nasıl girdiğini araştırmaya kalkmadı, bir milletvekilinin bu konuda verdiği soru önergesindeki “Türkiye ‘ye girişi yasak olan, özellikle nükleer reaktörlerde kullanılmış, yani yanmış nükleer yakıt elemanlarında bulunan , “EUROPİUM 152” Türkiye’ye nasıl ve nereden gelmiştir? ‘’Europium 152’’ maddesi kalıntıları fabrika arazisinde bulunan atıklara nasıl bulaşmıştır? Bu atıklar ile ilgili gerek Cumhuriyet Savcılıklarına gerekse Milli İstihbarat Teşkilatına olayın araştırılması için gerekli başvurular yapılmış mıdır? Yapılmamışsa nedeni nedir?” sorusuna Çevre Bakanı yanıt vermedi.
Bu sorunun aydınlatılması için herhangi bir girişimde bulunacak mısınız?

SON ÇAĞRIMIZ SİYASİ PARTİLER, BELEDİYE BAŞKANLARI, BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI VE BASINMIZA

Son olarak, “Halkın malı üzerinden rant dağıtılmasına karşıyız!” diyen tüm demokratik kitle örgütlerini, siyasi partileri  ve Belediye Başkanları ile tüm Belediye Başkan adayları ve basınımızı  ÖİB’nın bu hukuk tanımaz rantçı tutumuna karşı gerekli tepkiyi göstermeye, ve her türlü demokratik olanaktan yararlanarak tüm güçleriyle   Ağaçlı Yol’a  sahip çıkmaya çağırmayı bir görev biliyoruz.
Ağaçlı Yol’da AVM değil Bilim Parkı İstiyoruz !
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
 Prof. Dr. Kayhan KANTARLI
#direnAĞAÇLIYOL YEŞİL İZMİR DAYANIŞMASI adına

 
.